Akademik

Genel Bilgiler

Uzmanlık öğrencilerimizin üroloji alanında Tıpta Uzmanlık Kurulu Yönetmeliğine uygun olarak çağdaş, yetkin, pozitif bilimleri kendine rehber edinen, kendine güvenen, üroloji bilimine hakim, hekimlik sanatını teorik ve pratik uygulamada en iyi şekilde öğrenerek, hastalarına objektif olarak ve sağ duyu ile yaklaşan, hekimlik pratiğinde tıbbın ilkelerine ve toplumumuzun örf, adet kurallarına bağlı olan, hastalarına merhametli, adaletli, hukuk kurallarına göre riayet eden, sürekli bilim üreten, bilimsel platformlarda sürekli yer almayı amaçlayan, ulusal ve uluslar arası bilimsel platformlarda kendini, ülkesini ve ürolojiyi en iyi şekilde temsil eden, tıbbi gelişmeleri en hızlı şekilde pratikte uygulamayı amaçlayan, bilim üreten ve dünyaya deklere etmeyi amaçlayan atılımcı kişiliğe sahip birey ve hekimler yetiştirmek temel amacımızdır.
Anabilim dalımızda robotik, laparoskopik, endoskopik ve açık yöntemlerle çok sayıda operasyon gerçekleştirilmektedir. Onkolojik, pediyatrik, androlojik, üro-jinekolojik, nöro-ürolojik, üriner sistem taş hastalıkları, transplantasyon, infertilite alanlarında çoğu ameliyat robotik, laparoskopik ve endoskopik olarak yapılmaktadır. Dünyadaki gelişmeler hızlı, güncel olarak pratiğimize girmekle beraber, dünyada sınırlı sayıda merkezde yapılan robotik böbrek nakli operasyonu ve dünyada sadece anabilim dalımızda uygulanan robotik perineal radikal prostatektomi operasyonu anabilim dalımızda gerçekleştirilmekte dünyaya öncülük edilmektedir. Anabilim dalımızda endoskopik, laparoskopik, robotik ünitelerin yanı sıra lokal girişimlerin (sünnet, sistoskopi vb.) uygulandığı üniteler, taş kırma ünitesi, spermiyogram ünitesi, üro-dinami gibi pek çok ünite mevcuttur. Anabilim dalımızda yoğun çalışma programımızın yanında akademik faaliyetler, makale sunumları, bilimsel literatür takibi, cerrahi tekniklerin teorik gözden geçirilmesi, düzenli aralıklarla sınav programının uygulanması amaçlanmaktadır.

Tarihçemiz

Milattan önceki dönemi içeren ilkçağ hekimliğinde, üroloji konusunda ancak o günün gereklerine ve dini inanışlarına dayanan çalışmalar yapılmış; sirkumsizyon, mesaneden perine yoluyla taş çıkarma işlemi, böbrek taşlarının tanımı, sondaların kullanılması (Erasistratas), mesane lavajlarının uygulanması, bimanuel mesane muayenesi, prostat bezinin tarifi (Herophilos) yapılmıştır. Bu dönemin önemli isimleri; Hippocrat (M.Ö. 5.yy- 4.yy), Celsus, Galen, Alibasus (Daimi sondayı tarif etmiştir) ve Paul Von Acqina (Mesane yıkama yöntemini tarif etmiştir) dır. Hippocrat mesane taşları ile ilgili ilk bilimsel yaklaşımı yapmış, az sıvı alımı ile mesane taşı oluşumu arasındaki ilişkiye dikkat çekmiştir. Ortaçağda ise, üroloji ile ilgili gelişmeler sadece idrarın renginden, kokusundan ve tadından anlam çıkarmaya çalışan hekimlerin (Arispice'ler) elinde kalmıştır. Örneğin; Theophilos (7. yy.) ünlü bir üroloji uzmanı olarak isim yapmıştır.
Milattan sonra ise İbn-i Sina (980-1037), Mercier ve Nelaton sondalarını 1022 yılında tarif etmiş ve günümüzde katater denilen bu aletlere "Kaster" adını vermiştir. "Kanun ve kitabun Fi def-i Emraz ı kilye" adlı kitabı ile döneminin taş hastalığına en modern yaklaşımları anlatmış ve yorumlamıştır.
Ülkemizde ise; üroloji alanında asrımızın başlarında tek tük gayrimüslüm hekim yalnızca İstanbul'da hizmet verirken (Nafilyan Paşa gibi), önce İstanbul Tıp Fakültesi'nde Prof.Dr. Behçet Sabit Erduran, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde Prof. Fuat Kamil Beksan, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Prof.Dr. Kemal Serav'ın öncülüklerinde başlıyan gelişme Sağlık Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu Hastaneleri gibi hastanelerle bütün Türkiye genelinde çok büyük aşamalar geçirmiştir. Bugün hemen bütün Tıp Fakülteleri'nde geniş bir öğretim ve eğitimin yanında, 1500'ün üzerinde üroloji uzmanı yurdumuzun hemen bütün yörelerinde hizmet vermektedir. Ayrıca üroloji içinde Avrupa Birliği ile entegrasyon çalışmaları başlamış, bir çok fakültemizde üro-onkoloji, pediatrik üroloji, transplantasyon, androloji ve infertilite, taş hastalığı, nöroüroloji, endoüroloji, kadın ürolojisi gibi dallar bilim dalı ve seksiyonlar halinde daha detaylı çalışmalara başlamışlardır.